Evinizin veya ofisinizin her köşesi bol güneş ışığı almayabilir. Kimi zaman küçük bir antre, kimi zaman gölgede kalan bir salon duvarı ya da kuzeye bakan bir oda… Bu alanlar çoğu bitki için ideal olmasa da doğru türleri seçerek evinizin veya ofisinizin en karanlık köşelerine bile yaşam, renk ve tazelik katmak mümkün. “Peki, nasıl?” diyorsanız cevap, düşük ışık koşullarına uyum sağlayabilen bitkilerde gizli.

Düşük ışık koşullarına uyum sağlayabilen bitkiler hem bakım açısından kolaylık sunar hem de mekanın atmosferini tamamen değiştirir. O halde gelin, ışık almayan ya da sınırlı ışığa sahip alanlarda güvenle yetiştirebileceğiniz bitki türlerini birlikte keşfedelim. 

Pachira Aquatica (Para Ağacı)

Para ağacı; zarif gövde yapısı ve parlak geniş yapraklarıyla düşük ışık ortamlarının en uyumlu bitkilerinden biri. Çünkü bu bitki, doğrudan güneş ışığına ihtiyaç duymadan da canlılığını koruyabilir. Bu nedenle de özellikle çalışma odaları, antreler veya dolaylı ışık alan salon köşeleri için ideal bir tercih diyebiliriz. Dekorasyon açısından da modern, natürel ve minimal alanlarda güçlü bir odak noktası yaratır.

Para ağacının detaylı özellikleri ve yetiştirme koşulları hakkında bilgi almak isterseniz “Pachira Aquatica (Para Ağacı)” yazımızı okuyabilirsiniz. 

Acanthus Hungaricus

Gölgeli alanları seven Acanthus Hungaricus, geniş ve gösterişli yapraklarıyla mekana güçlü bir dokunuş katar. Düşük ışığı tolere edebilmesi, onu özellikle ışık almayan kapalı balkonlar veya pencere kenarında yeterli ışığı yakalayamayan alanlar için uygun hale getirir. Böylece hem iç mekanda hem de gölgeli dış mekanlarda dekoratif bir görünüm sağlar.

Bu bitki hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz “Acanthus Hungaricus” yazımıza göz atmayı unutmayın. 

Epipremnum Aureum (Salon Sarmaşığı)

Salon sarmaşığı, düşük ışık koşullarına en kolay uyum sağlayan bitkilerden biri. Yapraklarındaki desenler güçlü ışık olmadan da formunu korur. Askılı saksılarda, raflarda veya duvar boyunca sarkıtarak kullanıldığında ortamın havasını anında değiştirir. Bu nedenle de ışık almayan köşeleri hareketlendirmek ve mekana yumuşak bir akış yaratmak için mükemmel bir seçim. 

“Peki, bu bitkinin bakımında nelere dikkat etmeliyim?” diyorsanız “Epipremnum Aureum (Salon Sarmaşığı)” yazımızı okuyarak salon sarmaşığı hakkında tüm detayları keşfedebilirsiniz. 

Rhapis Excelsa (Salon Palmiyesi)

Salon palmiyesi, loş ortamları seven ve dayanıklılığıyla bilinen bir bitki türü. Parlak güneş ışığından hoşlanmadığı için özellikle ışığın sınırlı olduğu iç mekanlarda rahatça yetiştirilebilir. İnce yaprakları ve zarif formu sayesinde mekana sakin bir ritim kazandırır. Ofislerde, geniş antrelerde ve tavan yüksekliği fazla olan salonlarda dekoratif bir tamamlayıcı olarak öne çıkar.

Salon palmiyesi hakkında daha detaylı bilgi almak için “Rhapis Excelsa (Salon Palmiyesi)” yazımıza göz atabilirsiniz. 

Skimmia Japonica (Kırmızı Köpük Çalısı)

Skimmia Japonica, gölgeli alanların favorilerinden biri. Doğrudan güneş ışığı istemeyen yapısı sayesinde karanlık alanları renklendirmek için oldukça uygun. Koyu yeşil yapraklarının arasında beliren kırmızı tomurcuklar, mekana sıcak ve enerjik bir hava katar. Özellikle giriş alanları, ışık almayan pencere önleri veya gölgeli kapalı teraslar için hoş bir alternatif sunar.

Bu bitkinin yetiştirme koşullarını öğrenmek için “Skimmia Japonica (Kırmızı Köpük Çalısı)” yazımızı okuyabilirsiniz. 

Camellia Japonica (Japon Kamelyası)

Japon kamelyası; yarı gölge ve tam gölge alanlarda yetişebilen, çiçeklenme döneminde ortama zarafet katan özel bir bitki. Doğrudan güneş istemeyen yapısıyla loş alanlara uyum sağlar. Kış sonunda açan gösterişli çiçekleri ise dış mekanlara renk ve canlılık getirir. Bu nedenle de kapalı teraslar veya yeterli ışık almayan bahçeler için rahatlıkla değerlendirilebilir.

Zarif görünümüyle dikkat çeken bu bitkinin özelliklerini daha detaylı keşfetmek için de “Camellia Japonica (Japon Kamelyası)” yazımızı okuyabilirsiniz. 

Chlorophytum Comosum (Kurdele Çiçeği)

Kurdele çiçeği, düşük ışığa dayanıklılığı sayesinde en çok tercih edilen iç mekan bitkileri arasında yer alır. Yaprak formu sayesinde bulunduğu alana ferahlık ve hareket katar. Raflarda, yüksek mobilyaların üzerinde veya askılı saksılarda kullanıldığında gölgeli alanlara hafiflik hissi getirir. Işık konusunda seçici olmadığı için de güneş görmeyen odalarda bile rahatlıkla kullanılabilir. 

Kısacası güneş ışığı almayan alanlar ne kadar zorlayıcı görünse de doğru bitkilerle bu bölgeleri canlı ve davetkar köşelere dönüştürmek mümkün. Farklı yaprak yapıları, renk seçenekleri ve form zenginlikleriyle tüm bu bitkiler sayesinde evin her köşesine doğanın enerjisini taşıyabilirsiniz.

Ev dekorasyonuna canlılık kazandıracak daha fazla bitki önerisi keşfetmek isterseniz de “Ev Dekorasyonu İçin 8 Bitki Önerisi” yazımızı okuyabilirsiniz.